Kadın Cinayetlerindeki Artış Endişe Verici

Bir ilin Baro Başkanı, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, ülke genelinde kadına yönelik şiddet olaylarında endişe verici bir artış olduğunu belirtti. Başkan, kadına yönelik şiddetin fiziksel, psikolojik ve ekonomik boyutlarına dikkat çekerek, kadınların yaşam haklarının bile tehdit altında olduğunu vurguladı. Mevcut yasal düzenlemelerin yetersiz uygulanmasının ve cezasızlığın bu artışta önemli rol oynadığını ifade etti. Ayrıca, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin derinleştiği ve kadınların özgürlüklerinin kısıtlandığı bir ortamda, kadına yönelik şiddet olaylarının daha da artacağını öngördü. Bu konuda kamu kurumlarının ve toplumun daha etkin bir rol üstlenmesi gerektiğini savundu. Başkan, kadına yönelik şiddet ile mücadelede bütüncül ve çok yönlü politikalara ihtiyaç olduğunu ve bu mücadelenin toplumsal bir sorumluluk olduğunu tekrarladı.

Yasal Düzenlemelerin Etkin Uygulanması Şart

Başkan, kadına yönelik şiddet konusunda yasal düzenlemelerin yeterince uygulanmadığını, cezasızlık politikasının yaygın olduğunu ve bunun kadın cinayetleri ile kadına yönelik şiddetin artışına yol açtığını vurguladı. Uluslararası sözleşmelerden çekilme girişimlerinin ve kadın haklarını ortadan kaldıracak düzenlemelerin bu artışa katkıda bulunduğunu belirtti. Laik ve bilimsel eğitimden uzaklaşmanın da bu sorunun boyutlarını artırdığını ifade etti. Toplumsal cinsiyet eşitliğine aykırı açıklamaların desteklenmesinin ve kadını aile içinde sınırlı gören zihniyetin yaygınlaşmasının kadına yönelik şiddeti daha da kolaylaştırdığını savundu. Bu nedenle, mevcut yasal düzenlemelerin eksiksiz ve tutarlı bir şekilde uygulanması gerektiğinin altını çizdi. Kadına yönelik şiddetle mücadele için yasal düzenlemelerin yanında toplumsal zihniyetin de değiştirilmesi gerektiğini savundu.

Toplumsal Bir Sorumluluk: Dayanışma ve İşbirliği

Başkan, kadına yönelik şiddetle mücadelede tüm paydaşların rol alması gerektiğini vurguladı. Baroların, kadın örgütlerinin ve ilgili sivil toplum kuruluşlarının karar alma süreçlerine dahil edilmesi gerektiğini belirtti. Karar alma süreçlerinde insan haklarının ön planda tutulması ve kadına yönelik şiddetin bireysel bir insan hakkı ihlali olarak ele alınması gerektiğini söyledi. Kadına yönelik şiddet ile mücadelede dayanışma ve iş birliğinin önemine dikkat çekti. Kurumların kadına yönelik şiddet konusunda daha aktif rol alarak, yasaların eksiksiz uygulanmasını sağlamaları ve bu konuda toplumsal bir bilinç oluşturulması için çalışmaları gerektiğini vurguladı. Başkan, kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılması için mücadeleyi kararlılıkla sürdürme sözü verdi.